2 Haziran 2019 Pazar

Necip Fazıl-Nihal Atsız ittifak

Necip Fazıl-Nihal Atsız ile ilgili görsel sonucu



Necip Fazıl ve Nihal Atsız, asla anlaşamayacak, uzlaşamayacak, aynı zeminde buluşmaları çok zor iki şahsiyettir. Ancak, 27 Mayıs 1960 darbesi öncesinde defalarca bir araya gelmiş, görüşmüş, konuşmuş, Necip Fazıl’ın evinde buluşmuşlardır; Büyük Doğu sayfaları Nihal Atsız’a açılmıştır. 

Necip Fazıl ile Nihal Atsız, kendi dergilerinde birbirlerine karşı bu sert ifadelerine rağmen, tanışan, görüşen, birbirleriyle konuşan kişilerdi. Nihal Atsız, Necip Fazıl’ın davetiyle Büyük Doğu Dergisi’nde yazmıştır. Necip Fazıl, Nihal Atsız’ı evine davet ettiğini, bir gece sabaha kadar konuştuklarını nakleder. Aralarındaki son diyalog, 27 Mayıs darbesinin ikinci gecesinde telefonda olur. Nihal Atsız darbeyi desteklemektedir. Necip Fazıl’a “seni hala tevkif etmediler mi?” diye istihzayla sorar. Necip Fazıl “telefonu nefretle yüzüne kapattım ve ölünceye kadar yüzünü bir kere bile görmedim” der.

Yeni Şafak yazarımız, değerli ağabeyimiz Osman Akkuşak da 8 Ağustos 2016 tarihli yazısında Necip Fazıl ve Nihal Atsız’a dair bir hatırasını nakleder: “1960’lı yılların birindeydi.. Necip Fazıl Bey’le bir aksam üstü Meserret Kıraahathanesi'nden çıkarak Kadıköy’e geçmek üzere Karaköy İskelesi'nden kalkan vapura girdik.. Tam vapura ayak bastığımız anda kapıya yakın bir koltukta Nihal Atsız’la karşılaştık.. Ben onları tanıştırmaya hazırlanırken bir de baktım onlar tokalaşıyorlar, birbirlerinin hatırını soruyorlar.. koltuklara yerleştik.. ikisi arasında bir diyalog başladı.. Ta Kadıköy’e varıncaya kadar… Bu iki karizmatik şahsiyetin 15-20 dakikalık konuşmasında dikkatimi çeken şey; birbirlerine karşı gösterdikleri nezaket ve ciddiyet tavrı idi..” Necip Fazıl ve Nihal Atsız, asla anlaşamayacak, uzlaşamayacak, aynı zeminde buluşmaları çok zor iki şahsiyettir.

Ancak, 27 Mayıs 1960 darbesi öncesinde defalarca bir araya gelmiş, görüşmüş, konuşmuş, Necip Fazıl’ın evinde buluşmuşlardır; Büyük Doğu sayfaları Nihal Atsız’a açılmıştır. Peki nedir onları buluşturan zemin? Bu ortak zemini de Necip Fazıl izah ediyor: “Onunla ortak olduğumuz nefret kutupları üzerinde 1950 ve 1958 Büyük Doğu’larında bazı yazılarını neşrettik.” Necip Fazıl ile Nihal Atsız’ın “ortak oldukları nefret kutbu” CHP’dir. Necip Fazıl Adnan Menderes’i desteklemekte, tabii olarak CHP’yi ülkenin başına gelmiş en büyük felaket olarak değerlendirmektedir. Nihal Atsız Adnan Menderes’ten hazzetmese ve yazılarında istihzai şekilde “Etnan Bey” ifadesini kullansa da, o da CHP’den ve İsmet İnönü’den nefret etmektedir. CHP düşmanlığı, birbirine zıt iki karizmatik şahsiyeti ortak bir zeminde buluşturmuş, ortak harekete mecbur etmiştir. Milliyetçilik mahiyetleri farklı da olsa, iki ideolog, CHP’nin vatana, millete, ortak değerlere yönelik saldırılarını ve tahribatını önleyebilmek için güç birliği yapmışlardır.

Yaşadığımız süreç yine böyle bir mutabakatı gerekli kılmıyor mu? Bir tarafta FETÖ’nün dümen suyuna girmiş, PKK’ya müsamahalı, DHKP-C’ye müzahir, Türkiye düşmanlarıyla ittifak halinde bir cephe varsa; diğer tarafta, farklılıklarını ötelemiş “milli” bir cephenin, Necip Fazıl-Nihal Atsız cephesinin oluşması pek tabiidir. 


AYDIN ÜNAL Yeni Şafak

0 yorum: